1 Nisan 2012 Pazar
31 Mart 2012 Cumartesi
Emenike'ye Erken Tatil
Karabük'ten Spartak Moskova'ya Fenerbahçe üzerinden aktarmalı geçiş yapan Nijeryalı golcü Emmanuel Emenike kendisine kartopları, maymun sesleri ve ıslıklarla saldıran ırkçı rakip taraftara kaldırdığı orta parmağıyla cevap verince Rusya Futbol Federasyonu'nun hışmına uğramış. Maçlardan (7 adet) sezon sonuna kadar men edilmiş, üstüne de 500 bin ruble (yaklaşık 17 bin dolar) para cezası kesilmiş. Hem de oyuncu maçtan sonra yaptığı hareket için özür dilemesine rağmen. Hem de FIFPro'nun oyuncunun tahrik edildiğini beyan edip ceza verilmemesini istemesine rağmen. Ne diyeyim, belki de Emenike kendisine verilen cezayı erken tatil olarak görüp, seviniyordur.
Emenike'nin şimdiye kadar oynadığı 14 lig maçında 9 golü ve 3 asisti vardı.
29 Mart 2012 Perşembe
Öylesine
Doğruya doğru, ne kadar kendimi zorlasam da gerek okulun yoğunluğu gerekse benim tembelliğimdenkaynaklık koca bir ara verdim yazmaya. Hatta şike olayı ayyuka çıktığında futboldan bile soğudum denebilir. Artık maç özetlerini denk gelmedikçe izlemiyorum. Muhabbetlerde "O golü gördün mü!" sorusuna cevabım olumsuz oluyor. FM'nin 2011 ve 2012 versiyonlarını oynamadım zira iyice karmaşıklaştığını, sıkıcılaştığını düşünüyorum. FFT dergisini satın almıyorum, artık şehir planlama kitaplarından başka bişey okumaz olduk. Derbiler umurumda değil, artık şike yapanların cezalarının doğru düzgün verilemediği bir ligi takip etmek gelmiyor içimden...
Diğer yandan şunu biliyorum ki futbol aşktır. Ne kalbinden çıkarıp atabilirsin ne de yıllar sonrasında aklından silebilirsin. Tüm soğuma çabalarıma karşın Melo'nun golden sonraki bulldog sevincine gülesim, Selçuk'un frikiklerinde beğeni ıslığı çalasım ya da sıkıldığım günlerde açıp CM oynayasım gelmiyor değil. Bu yüzdendir ki uzun süredir yazmadığım blogu kapatmayı düşünmedim. Canım sıkıldıkça açtım ve geçmişte yazdıklarımı, paylaştıklarımı okudum. Şimdi de içimden gelenleri yazıyorum. Ayrıca çok yakın olduğum bir insan yakın bir akrabasını trafik kazasında kaybetti, ona da buradan başsağlığı dilemek istiyorum.
Belki fırsat buldukça yazmaya devam ederim, kim bilir...
Diğer yandan şunu biliyorum ki futbol aşktır. Ne kalbinden çıkarıp atabilirsin ne de yıllar sonrasında aklından silebilirsin. Tüm soğuma çabalarıma karşın Melo'nun golden sonraki bulldog sevincine gülesim, Selçuk'un frikiklerinde beğeni ıslığı çalasım ya da sıkıldığım günlerde açıp CM oynayasım gelmiyor değil. Bu yüzdendir ki uzun süredir yazmadığım blogu kapatmayı düşünmedim. Canım sıkıldıkça açtım ve geçmişte yazdıklarımı, paylaştıklarımı okudum. Şimdi de içimden gelenleri yazıyorum. Ayrıca çok yakın olduğum bir insan yakın bir akrabasını trafik kazasında kaybetti, ona da buradan başsağlığı dilemek istiyorum.
Belki fırsat buldukça yazmaya devam ederim, kim bilir...
20 Şubat 2011 Pazar
Hugo
Aylarrr aylar sonra entry girmek geldi içimden. Hugo Sanchez'le Fifa'da 4 gol atınca. İlginç.
21 Temmuz 2010 Çarşamba
Issiar Dia Fenerbahçe'de
Günlerden beri gazetelerde okuduğumuz Fenerbahçe-Nancy görüşmesi sonunda tamamlandı. Senegalli Issiar Dia'nın Fenerbahçe'li olması hakkında anlaşma sağlandı. Hayırlı olsun. Türk izleyicisi böyle yırtıcı ve hareketli Afrikalıları sever. Dia'yı da seveceklerdir. Tabii tuttukları takımın canını yakmadığı sürece.
20 Temmuz 2010 Salı
Yeter Da
Hücum iştahı oldukça fazla olan Manchester City'nin yeni hedefi Didier Drogba. Öyle ki Drogba'nın menajeri bile görüşmelere başlandığını söylemiş. Fiyat için 20 milyon pound deniyor. Chelsea yıllardır yararlandığı oyuncusunu, hele Drogba gibisini bu fiyata bırakmasın bence. Anelka'yla Kakuta'yla yürümez ki bu iş. Tabii, Torres transferi gerçekleştirilmezse. Manchester City de gitsin Balotelli'yi alsın. Ha, ikisini birden alırlarsa yaptıkları -yine- açgözlülükten başka birşey değil demektir. Bu arada Chelsea'den Santos'lu Neymar'a yapılan 17 milyon poundluk teklif de geri çevrilmiş.
Bir-iki haber de Arsenal'den. Brezilya asıllı Hırvat forvet Eduardo büyük umutlarla geldiği Arsenal'den ayrılıp Ukrayna'ya, Shakhtar'a yollandı. Son zamanlarda iyice alışmıştı kulübeye. Aslında çok şeyler bekleniyordu ondan ama olmayınca olmuyor işte. Onu isteyen Avrupa takımlarındansa soğuk iklim ülkesini seçen Eduardo'nun bonservisine ise 7 milyon avro ödenecek. Diğer haberse William Gallas hakkında. Son yıllarda Premier Lig'ten ikinci el oyuncu almaya başlayan Yunanlardan Panathinaikos Gallas'ın en ciddi alıcısı. Peşinde Juventus, PSG, Hamburg gibi takımlar olsa da Fransız oyuncunun Yunanistan'a gidip eski takım arkadaşı Gilberto Silva ile biraraya geleceği ciddi ciddi konuşuluyor.
Mesut Özil'in ise Real Madrid'den sonra en büyük alıcısı Manchester United, belirtmek gerek.
Etiketler:
Arsenal,
Chelsea,
Manchester City,
Shakhtar,
Transfer
Real Madrid 10/11 Formaları
Gayet güzel bence. İmkanım olsa alırdım. Lacivert formanın logosundan çıkan çizgilerin beyaz formada da olduğunu görebilirsiniz dikkatli bakarsanız.
19 Temmuz 2010 Pazartesi
Pino (Sonunda) Galatasaray'da
Geldi, gelmedi, gelecek, başkası gelecek, o değil de şu gelecek derken Galatasaray sonunda Monaco'nun Kolombiyalı genç kanat oyuncusu Juan Pablo Pino'yu renklerine bağladı. Umarım Galatasaray taraftarının bu kadar beklediğine değmiştir de yararlı bir transfer olmuştur.
8 Temmuz 2010 Perşembe
Lorik Cana Galatasaray'da
Sunderland'in 26 yaşındaki Arnavut ön liberosu Lorik Cana Galatasaray ile 4 yıllık anlaşmaya vardı. Bonservisi 4,5 milyon avro deniyor. Yorumlara göre yararlı bir transfer. Vikipedi'ye bakarsak:
Lorik Cana (d. 27 Temmuz 1983, Priştine) Turkcell Süper Lig takımlarından Galatasaray'da forma giyen Kosova doğumlu Arnavut futbolcu.
Kulüp kariyeri
Kariyerine amatör olarak Lausanne Sports'da başladı. 2000-2002 yılları arasında PSG genç takımında forma giydi. Paris'te ilk maçına 19 Nisan 2003 tarihinde FC Nantes Atlantique karşısında çıktı. 2003-04 sezonunda Paris Saint Germain'in başına Vahid Halilhodziç'in getirilmesiyle takımda forma şansı bulmaya başladı. Aynı sezon takımıyla Coupe de France sevinci yaşarken, ligde 32 maça çıkıp 1 gol attı. Ülkesinde ise Yılın Futbolcusu ödülüne layık görüldü.
2005-06 sezonu başında Olimpik Marsilya'ya transfer oldu. Burada ilk lig maçına 27 Ağustos 2005 tarihinde çıkarken, ilk golünü 16 Ekim 2005'te eski takımı Paris Saint Germain'e karşı 1-0 biten maçta attı. 2007-08 sezonu başında Habib Beye'nin Newcastle United'a transfer olmasıyla Olimpik Marsilya'nın takım kaptanlığına getirildi.
Arnavut futbolcu 24 Temmuz 2009 tarihinde 6 milyon £ karşılığında dört yıllığına Sunderland AFC'ye transfer olmuştur.[1] 8 Temmuz 2010 tarihinde Galatasaray, İngiltere’nin Sunderland FC takımında forma giyen orta saha oyuncusu Lorik Cana ile 4 yıllık anlaşmaya varmıştır.
6 Temmuz 2010 Salı
Hasan Kabze Montpellier'da
Galatasaray'ın eski oyuncularından Hasan Kabze, Rus Rubin Kazan takımından Fransız Montpellier'a transfer oldu. 2 yıllık sözleşmeye imza attırılırken anlaşmanın detayları hakkında bilgi verilmemiş. Montpellier, Ligue 1'de 5. olmuştu geçtiğimiz sezon.
Keita Al Sadd'da
Galatasaray taraftarının çok sevdiği Fildişi Sahilli oyuncu Abdul Kader Keita 8.15 Milyon avro karşılığında daha önce formasını giydiği, Katar'ın Al Sadd takımına transfer oldu. Parayı hemen hemen peşin olarak alacak olan sarı kırmızılı takım bu transferden iyi bir gelir elde etti. Gelen paranın Kim Kalström transferinde kullanılıcağı konuşuluyor. Hayırlı olur umarım.
30 Haziran 2010 Çarşamba
David Silva City'de
29 Haziran 2010 Salı
Robert Vittek
Ankaragücü'nün 2 milyon avroluk golcüsü Vittek en son Hollanda'ya attığı penaltı golüyle milli takımdaki toplam gol sayısını 23'e çıkararak milli takımının en çok gol atan oyuıncusu unvanını aldı, ülkesi kupadan elenmek üzereyken. 90+3'te gelen gol kendisi için büyük teselli olmuştur yine de. Turnuvada da toplam 4 golü bulunan Vittek, Dünya Kupası'na bir hoş seda bırakanlardan.
Teknolojik Değişimler
4-1 biten Almanya-İngiltere maçının ardından İngilizler 70 cm içerideki topa gol demeyen hakem yüzünden veryansın ededursun, Dünya Kupas'ında bu kadar tartışmalı bir karar verilmesi yüzünden artık FIFA da teknoloji kullanmama konusunda geri adım atmış gözüküyor. Başkan Blatter'in kendi isteğiyle düzenlediği baısn toplantısında bu konuyu ciddi biçimde düşüneceklerini söylemesi bunun işareti. Tabii sadece İngiltere maçı değil, Meksika-Arjantin maçında da Tevez'in bariz ofsayt pozisyonda gol atması da olayı körükleyen bir başka etmendi. Meksikalılar, dev ekranlardaki pozisyon tekrarını hakeme tekrar tekrar göstermiş, hakem de buna rağmen golü iptal etmemişti. Metin Tokat'a göre bunu yapmasının sebebi, pozisyon tekrarıyla maç içi kararlar verilemeyeceğindendi. Zaten eğer yeni teknoloji (çipli toplar ve kale direkleri) kullanımına onay verilirse buna gerek kalmayacak. Diğer yandan bu durumu pek hoş karşılamayan Platini teknoloji kullanmak yerine hakem sayısını arttırmak istemiş, bazı maçlardaki denemelerden sonra tekrar eski usule dönülmüştü. Yine de 2012 Avrupa Şampiyonası maçlarının beş hakemle oynanacağı biliniyor.
28 Haziran 2010 Pazartesi
Angel Di Maria Madrid'de
Portekiz'de 09/10 sezonunun en iyi oyuncusu seçilen 1988 doğumlu Arjantin'li sol kanat, Real Madrid ile 6 yıllık sözleşme imzaladı. Kulübün resmi sitesinden de duyurulan haberde başka ayrıntı verilmedi. Sempatizanı olduğum takıma pek yararlı olması dileğiyle.
Bu arada aylar sonra ilk postumu giriyorum. Bu da demek oluyor ki geri geldim ! Merhaba blog alemi !
Bu arada aylar sonra ilk postumu giriyorum. Bu da demek oluyor ki geri geldim ! Merhaba blog alemi !
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)