27 Ocak 2009 Salı
Genç Pelé' nin Golü
Bu Çocuğu Unutmayın: Oğuzhan Özyakup
Vay anasını.. Arsenal... Bazıları şanslı doğar. Şekil A.
Alanzinho Trabzonspor' da
26 Ocak 2009 Pazartesi
Sezer' in Oğlu
25 Ocak 2009 Pazar
24 Ocak 2009 Cumartesi
Söz !
Mourinho'nun Not Defteri
Bu sezonsa yeni bir takım çalıştırdığından olsa gerek o defter tekrar ortaya çıktı. Sürekli elinde. Bir yerde birçok tarihe geçen büyük bilim adamının (Newton, Edison ..) en yakınında her zaman bir not defteri türevi taşıdığını okumuştum. Hatta bazılarının gece birden aklına gelen ya da rüyasında gördüğü birşeyi kalkıp hemen not ettiklerini, bu tarz notların çok işe yaradığını da öğrenmiştim.
Mourinho bir dahi mi yoksa artist mi bize zaman gösterecek. Ama başarısında bu not defteri alışkanlığının büyük yeri var. Ben de mi edinsem ne ?
** 26 Ağustos 2008 tarihli la Gazetta dello Sport' un ilk sayfasında Mourinho' nun İtalya Süper Kupası Finali'nde not aldığı bazı şeyleri bulup yayınlanmıştı. Şöyle bir cümle yer aldığını hatırlıyorum:
"Maxwell durması gereken yerden 5 metre ileride bekliyor."
23 Ocak 2009 Cuma
İyi ki Varsın #1: Marco Materazzi
Futbolun çirkin ama bir o kadar karizmatik yüzü, kırmızı kart manyağı, "kafa mağduru" Materazzi şüphesiz ki aklımızda en çok Zidane'a attrdığı kafayla kalacak.
19 Ağustos 1973, Lecce doğumlu solak İtalyan, yerel altyapılarda oynadıktan sonra ilk profesyonel maçına Marsala formasıyla 1993 yılında çıktı. 1995 yılında kariyeri Perugia takımıyla çıkışa geçti. 3 yıl oynadığı Perugia' da 47 maçta attığı 7 gol, hava hakimiyeti (193 cm), mücadeleciliği ve bir İtalyan defansına has sertliği (aslında çok daha sert) ile ün saldı. Gerçi arada Serie C1/A takımı Carpi ile 18 maç - 7 gol gibi bir macerası da var. 98-99 sezonunun başında Everton' a 2,8 milyon pounda transfer oldu. Everton' da 27 maç oynayıp 1 gol attıktan sonra ertesi sezon Perugia' ya geri döndü. "Manyaklar" takımının en asil üyelerinden olan "Matrix", 2 sezon Perugia' da oynadı. 51 maçta maçta 15 gol attı. 2001'de attığı 12 gol ile Daniel Passarella' ya ait "Serie A' da Bir Sezonda En Çok Gol Atan Defans Oyuncusu" ünvanını ele geçirdi. Bu performansıyla 10 milyon avroya Inter 'e transfer oldu. 2001'den beri Inter formasıyla 150'den fazla maça çıktı. Defansın kilit isimlerinden oldu. Inter' e transfer olduğu sene giymeye başladığı milli takım formasını 41 maçta terletip 2 de gol attı. 2004 ve 2008 Avrupa Şampiyonalarının yanı sıra 2002' de ve kupayı kaldırdıkları 2006 Dünya Kupası'nda da milli takımda yer almaktaydı.
21 Ocak 2009 Çarşamba
Hollanda Ligi'nin Genç Yetenekleri
1) Luis Suarez (Ajax)
Muhtemelen şu an Hollanda Ligi'nin en iyi oyuncusu. Asistleriyle ve golleriyle Ajax'a hayat veriyor. Tekniği, driblingi, bitiriciliği ve kararlılığı üst seviyede. Hayalindeki lig olan La Liga'ya transfer olması olası.
2) Ibrahim Afellay (PSV)
Müthiş bir çalım yeteneği var. Topla birlikte çok hızlı, tekniği çok yüksek ve etkili paslar atıyor. Bu sezon gol sayısını da arttırdı. Şimdiden PSV'nin ve Hollanda Milli Takımı'nın yıldızlarından biri.
3) Moussa Dembélé (AZ)
Çok güçlü, hızlı, tekniği iyi ve dribling yeteneği çok yüksek. Bir forvette olması gereken her özelliği bünyesinde barındırıyor. Bitiriciliğini biraz geliştirirse, Avrupa'nın en önemli santraforlarından biri haline gelebilir.
4) Dirk Marcellis (PSV)
Hollanda'nın en yetenekli genç savunmacısı. Çok soğukkanlı ve sağlam bir oyun ortaya koyuyor. Jaap Stam'ın veliahtı olarak gösterilen Marcellis, iki yıldır PSV defansında banko oynuyor.
5) Miralem Sulejmani (Ajax)
Geçen yaz Hollanda'nın en pahalı yerli transferi olmuştu. Ligin ilk yarısında önemli bir sakatlık yaşadı. Ancak şimdi geri döndü ve Ajax için varlığı hayati önem taşıyor.
6) Eljero Elia (FC Twente)
Çok çabuk bir oyuncu, tekniği oldukça iyi ve çok gol atıyor. Sözleşmesini yeni uzattı; ancak sezon sonunda Twente'den ayrılmasına kesin gözüyle bakılıyor.
7) Jan Vertonghen (Ajax)
Kibar Belçikalı çocuk, ligin ilk yarısında Ajax savunmasında çok önemli işler yaptı. Futbol zekası çok yüksek. Hem sol bek hem de ön libero olarak oynayabiliyor.
8) Marcus Berg (FC Groningen)
Gerçek bir golcü(bu terime uyuz oldum sevgili okur.). Son 1.5 yılda Groningen'in en önemli ismi haline geldi. Şimdiden İsveç Milli Takımı'nda forma giymeye başlayan futbolcu, bu sezon Roda deplasmanında dört gole imza atmıştı.
9) Georginio Wijnaldum (Feyenoord)
18 yaşını yeni dolduran oyuncu, Feyenoord'un geleceği en parlak ismi olarak göze çarpıyor. Tekniği ve kondisyonu çok yüksek olan Wijnaldum, yaşının çok üstünde bir olgunlukta futbol oynuyor.
10) Douglas (FC Twente)
Genç Brezilyalı, fiziksel olarak çok güçlü bir oyuncu. Geçen sene stoper bölgesine adapte olan Douglas, Hollanda'daki bütün forvetlerin korkulu rüyası haline geldi.
Taraftar Sosyal Anketi
http://taraftarsosyalanketi.blogspot.com/
20 Ocak 2009 Salı
City'den Hücum
Wayne Bridge - Chelsea
Craig Bellamy - West Ham
Nigel de Jong - Hamburg
Paranın Satın Alamayacağı Şeyler Var
ayran'a teşekkürler.
14 Ocak 2009 Çarşamba
Servis Dışı
12 Ocak 2009 Pazartesi
8 Ocak 2009 Perşembe
Kanoute' den...
Darryl Roberts
6 Ocak 2009 Salı
Tottenham Sakin Ol !
Önce - Sonra - Daha Sonra
Gençler Sizi Şöyle Alalım
4 Ocak 2009 Pazar
Bu İşte Bir İş Var!
Polat’ın adaylığı karşısında liseliler organize olamamış ve aday çıkaramamıştır. Bu çaresizlik ortamı aday olduğu dönemde 40-50 oy alabilen Turgay Kıran isminin bile yeniden gündeme gelmesine neden olmuştur. Ancak Adnan Polat Galatasaray Spor Kulübü tarihinde görülmemiş farkla, tarihi bir oy başarısı ile başkan olmuştur.
Polat’ın ilk ve önemli icraatlarından biri, üyeliğin neredeyse bir mason locasına kabul kadar zor olduğu Galatasaray Spor Kulübü tüzüğünü değiştirmek olarak vuk’u bulmuştur. Tüzük Değişikliğini konu alan Genel Kurul önce ertelenmeye çabalanmış, bu görüş reddedilince de bin dereden su getirilerek Türk Ticaret Yasası’nın değişmesinin sonrasına bırakılmıştır. Ancak bugünden geriye bakıldığı zaman daha da net görülüyor ki asıl amaç zaman kazanmaktır. Kazanılan bu zamanda da mümkün olduğunca fazla lise mezunu kulübe üye yapılmaya başlanmıştır. Hem de tüzüğe aykırı olarak!
Galatasaray Spor Kulübü tüzüğü gereği, her sene aktif üyelerin %3’ü kadar yeni üye alabilir. Şu anda aktif üye sayısı 6558’dir. Bu rakama göre alınabilecek üye sayısı 196 olarak ortaya çıkmaktadır. Toplam üye sayısına göre bu rakam yaklaşık olarak 405 kişi çıkmaktadır ki zaten tüzük bu hesaplamaya olanak vermemektedir.
Oysa Aralık 2008 itibariyle Galatasaray Spor Kulübü’ne kabul edilen üye sayısı 521 kişidir!
Peki bu işe nasıl olmuştur? Bu operasyon kim tarafından organize etmiştir?
Yukarıda anlattığım üzere bu işe yangından mal kaçırma, yönetim erkini bırakmama ve hatta başkaları ile paylaşmama operasyonudur. Operasyonun arkasında liseciler vardır. 2008 Haziran’ından beri gizli bir fonda toplanan paralar Galatasaray Lisesi’nden yeni mezun olmuş gençlerin üyelik başvuru ücretleri olarak değerlendirilmiştir. Tulum halde üye yapılan bugünün mezunları yarının oy potansiyelleridir. Yetişkin bir insanın bu durumu nasıl kabullenerek üyeliğine onay verdiği sorulabilir elbette… Ancak bazı yeni mezun / üyelerin ne başvuru formunda imzaları vardır ne de bu süreçten haberleri! Bu yeni üyeler arasında farklı takımı tutanların olduğu da bir sır değildir!
Batıya açılan pencere olarak her yerde göğsünü geren camia işte böyle bir tezgâhla karşı karşıyadır. Elbette bu 521 kişi içerisinde hak ederek, layık olarak üye olmuş liseli veya değil yeni üyeler vardır. Ancak tüzüğe aykırılığı su götürmez bu operasyon birçok ilgisiz yeni üyeyi kazandırmaktan, Galatasaray ticaretinden başka bir anlam taşımamaktadır.
NOT: Böyle bir durumu ülkemizin yüzü Avrupa' ya en dönük klübünde görünce çok şaşırdım ve blogumda yayınlamaya karar verdim. Tabii yazarının izniyle. Mutlak Gol 'e teşekkürler...