30 Haziran 2009 Salı

10'un Akıbeti

Hakan Şükür, Haim Revivo, Felipe, Necati Ateş, Ümit Karan... Hepsi de o formayı, 10 numarayı giydiği sene kendini gösteremedi. Aksine geriye gitti. Deniyor ki 10 numara laneti.

Buna çözüm olacak iki şey var:

Birincisi, 10 numarayı asmak. Milan'da 3 numaranın Maldini için asılması gibi. Bizde de 10 numara müzelik olsun. Bir daha da kimse giymesin. Ne olur ki ? Ha ama yöneticiler "Biz zaten gelenek olayını iyice batırdık. Tüm efsanelerimiz emekli olmadan hiçbirine jübile bile yapmıyoruz. Bu 10 numara meselesini bile unutup yanlışlıkla birine veririz." diyorsa ikinci çözüme bakmak gerek.

İkinci çözüm 10'un lanetini onu yaratan kişiyle kaldırmak. Yani Hagi ile. Bunun için "10 Numara" olmanın kitabını yazan bu eski oyuncumuz takımla barıştırılmalı. Herkes onun kulüple arasının soğuduğunu biliyor. Kendisi çağırılıp hediyeler, yemekler, hatta bir de görev verip ona duyulan saygı ve sevgi belli edilmeli. Son olarak da 10 numara mevkiisine alınacak oyunculara hakkını helal etmesi istenmeli. Bu çok önemli gerçekten. Çünkü yıllardır 10 numara cimbomun kursağında kalıyor. Belli ki Hagi hakkını helal etmemiş...

(düzeltme için müşkülpesnt'e thx)

Landreau

Mickaël Landreau, Nantes'ta 300'den fazla maça çıkmıştı. Kalitelli, gözde bir kaleciydi. Kurtardığı penaltı vuruşlarıyla da tanınıyordu. Sonunda daha büyük bir kulüp için yola çıktı ve durağı Paris oldu. Ne yazık ki pek parlak günler yaşayamadılar takımca. Bu takımda bir türlü istediği gibi olamadı Landreau. Halbuki izlediğim her maçta azmiyle beni şaşırtan bir isimdi. En son izlediğim Caen maçında gol yememek için kendini yırtmıştı.

Bugün gördüğüm haberle şaşırdım: Gregory Coupet, PSG'ye transfer olmuş. Milli takımda ardında beklediği kaleci kendi takımına gelince ve yönetimle sorunlar da yaşayınca Landreau'ya yol besbelli gözükmüş oldu. Bence çok kaliteli bir kaleci. İddialı bir takıma gitsin.

28 Haziran 2009 Pazar

Brezilya Şampiyon

Futbol bakımından çok lezzetli bir gece oldu. Gruptan son maçta zorla çıkan ABD, finale kadar çıktı. Çıkarken İspanya'yı eledi. Finalde Brezilya karşısında 2-0 öne geçti. Hem de güzel gollerle. Böylece Amerika tam anlamıyla süprizlerin takımı oldu.

Daha 10. dakikada sürmeli Dempsey ile "süpriz" bir şekilde öne geçen ABD, 27'de güzel bir organizasyon ve Donovan'ın şık vuruşu sayesinde durumu 2-0 yaptı. Sonrasında Brezilya defansı çıkmaktan vazgeçti ve iki tarafta daha dengeli oynamaya başladı. Brezilya ne kadar çok yüklense de bir türlü Onyewu, DeMerit ve Howard'ı geçemedi. Savunmadan çıkarılan her topta bu üçünün adı vardı. Özellikle Howard coştu. Onyewu'nun ise bu maçtan sonra talipleri artar diye düşünüyorum.

İkinci yarının hemen başında golü buldu Brezilya'dan L. Fabiano. Ama kapanan ABD bir türlü 2. gole geçit vermedi. Howard şov yine devam ediyordu. Onyewu-DeMerit ise yine atakları durduruyordu. Dunga, kilidi çözmek için Elano ve Dani Alves'i oyuna aldı. Derken 74'te tekrar sahneyen çıkan Fabiano kendisini gol kralı yapacak golü ağlara yolladı. Amerika iyice köşeye sıkıştı böylece. Gol ne zaman gelecek diye beklemeye başladı herkes. ABD defans anlamında başarılıydı tabii ama karşılarında futbol ustaları vardı; ne kadar dayanabilirlerdi ki ? Maçın uzatmalara kalmasını istemeyen kaptan Lucio, kornerden gelen topa kafayı çakarak 84. dakikada skor tabelasını değiştirdi. Golden sonra o, sevinçten ağlayarak kulübeye koşarken ABD'liler ise üzüntüden ağlıyordu. Özellikle Dempsey maçtan sonra hüngür hüngür ağladı.
Bu sonuçla Brezilya, FIFA dünya klasmanında beşincilikten birinciliğe yükselmiş ve ardarda 16. maçından yenilmeden çıkmış oldu. Bu kupa da gayet renkli bir turnuva oldu. Evet turnuvanın özeti aşağıdaki resim !

26 Haziran 2009 Cuma

Sen De Huzur İçinde Yat

Neler Olmuş Neler

2 gün boş bıraktım, birsürü olay olmuş. Ben buradayken birşey olmaz ama yokken arkamdan iş çevirmişler hemen :) Bakalım neler olmuş:

-Djibril Cisse Panathinaikos'la anlaşmış.

-Nihat Beşiktaş'la anlaşmış ! Bununla da yetinmeyen kartal, Rıdvan Şimşek ve İsmail Köybaşı gibi isimleri de renklerine katmış !

-Zenit, Güiza'ya kancayı takmış.

-De Sanctis Napoli'ye gitmiş.

-Real Madrid Raul Albiol'u almış.

-Sivas Ömer Rıza'yı alamamış.

-Leo Franco çok mutluymuş.

-Ümit Karan Eskişehir'e gitmiş.

-İspanya, ABD defansını geçememiş.

-G. Afrika bir frikikle elenmiş.

- MJ hayata veda etmiş. Rahat uyusun.

24 Haziran 2009 Çarşamba

Neden Gelmiştim ?

Fenerbahçe'nin onun için ortalığı karıştırdığı akıllara geldikçe şaşırmamak elde değil. Demek ki anca değeri ona ulaşana kadarmış. Bu arada takas modası yayılıyor. Gökhan için akıllıca br hareket ama. Yeni Mehmet Topuz olmak için şansı var.

Benziyoruz Aslında vol.5

Ariel Ortega

Ersin Korkut

23 Haziran 2009 Salı

Milli Defans

Sabri Sarıoğlu Emre Aşık, Emre Güngör, Servet Çetin, Hakan Balta, Mehmet Topal ve şimdi de Gökhan Zan... "Cam Adam" hayırlı olsun. Leo Franco'yu da sayarsak bu sezonki üçüncü transferimiz. Hem de hiç birine bonservis ödenmedi !
Abi güzelce traşını da olmuş, yumurta gibi çıkmış fotolarda ! İçten içe tırsıyodur tabii Çarşı ne der diye... Ayrıca Beşiktaş camiasına bu sezonki ikinci darbe oldu bu.

21 Haziran 2009 Pazar

Müthiş Bir Maç

Şu an devre arasında olan maç, uzun zamandan beri izlediğim en güzel maçlardan. Brezilya coşarken İtalya batırıyor. Durum 3-0. 2 Luis Fabiano bir tane de Dossena'dan dolaylı Robinho var.

En son karşılaşmalarında 2-0 yenmişti yine Brezilya.

Edit: Brezilya attıklarının üstüne yattı. Maç böyle bitti.

Zuculini Hoffenheim'da

Hoffenheim Arjantinli genç futbolcu Franco Zuculini ile anlaşmaya vardı. Zuculini’nin formasını giydiği Racing Club da doğruladı. 18 yaşındaki futbolcu için kulübüne 4.6 milyon avro bonservis bedeli ödendi. Ayrıca sonraki satıştan %15 pay verilecek. Fıstık gibi transfer işte.

-200. post

Laf

"Sen takıma bu kadar para döktün ama hepsi boşa gidebilir söyleyim Perez'cim."

19 Haziran 2009 Cuma

En Kötü Formalar vol.2

Kaplanlar lakaplı Hull City bir dönem bu ünvanlarını vurgulamak istemişti. Ancak bu forma Ahu Tuğba veya Banu Alkan'dan ödünç alınmış gibi görünüyor.

İngiltere'nin alt liglerinden bir türlü kurtulamayan Huddersfield Town, bu formayla rakipleri tarafından paspasa çevirlmeyi hakediyor.

ABD'nin futbolla tanışmaya başladığı yıllarda kurulan bir ekibin forması. Caribous of Colorado 1978 yılında Denver'daki yerel ligde sadece bir sezon mücadele etti. 30 maçta 22 mağlubiyet alan Caribous'un bu başarısızlığındaki nedenini formada aramak lazım.

Meksika Milli Takımı'nın file bekçisi Jorge Campos, her zaman ilginç forma seçimlerine imza atmıştır. Campos herhalde bu formalarla rakip forvetlerin gözlerinin kamaşmasını amaçlıyordu. Bizim bile bakarken başımız ağrıdı.

2004-2005 sezonunun Bilbao forması. Bilbao formaya reklam alan bir kulüp olsaydı bir ketçap markasından çok iyi teklifler alabilirdi.

1978 yılında Coventry'nin giydiği forma üst ve alt olarak yekpare gibi duruyor. Herhalde futbolcular o dönem formayı tek parça tulum gibi giyiyordu.
Arsenal'ın kalecisi David Seaman, İngiltere Milli Takımı'nda daha çok çocuklara hitap eden formalar giymeyi tercih ediyordu.

1993 yılında Norwich City'nin giydiği forma. Şaşı bakıp şaşırınca UEFA Kupası'nı görebilirsiniz.

1990'lı yılların ortasında Chelsea gibi Manchester United da gri ve turuncu renklerin ağrılığını taşıdığı formaları tercih ediyordu. Roy Keane'in yüzündeki memnuniyetsizliğe hak vermek gerek.
-Bu bölüm de goal.com'dan

Transfer Dedikodusu (!)

Flaş Flaş Flaş !!!

Galatasaray, Marsilya'ya gitmesi kesin gözüyle bakılan Servet'in yerine bakın kimi belirledi :

Devre arasında Zenit'e satılan oyuncunun, stoper mevkiisine ilaç olacağı görüşünde birleşildi ! Bonservisinin ise 6,5 milyon avro olduğu tahmin ediliyor !


BİTMEDİ ! Eğer Meira ile anlaşılamazsa alınacak alternatif isim de belirlendi !!!

Yönetim, Meira ile anlaşamazsa Marsilya'ya sattığı Servet'i geri alacak ! Aldığı oyuncudan kar etmek isteyen Fransız ekibinin ise kapıyı 10 milyon avrodan açacağı bildirildi.

Ve BİTMEDİ !!!

Servet de olmazsa stopere kesin çözüm işte !

Yönetim, belirlediği iki isimden de sonuç alamazsa Avustralya'lı yıldızı stoper olarak tekrar transfer edecek ! Hem de hiç bir bonservis bonservis farkı ödemeden !

18 Haziran 2009 Perşembe

"Bayım. Futbol Bu."

"Maçın bitmesine bir iki dakika kala yan çizgilerden akan top tam önüme düştü. Arjantinli Castroman topu takım arkadaşlarından birine atmak için hazırlandığı sırada ceza sahamıza çok yakın durduğunu gördüm. Defansımız zayıf durumdaydı. Castroman da katılınca takm bize karşı üç kişiyle saldırıya geçmeye hazırlanıyordu. 4-1'lik skor muhteşemdi ve 4-2 olsun istemiyordum. Castroman bana çok yakın duruyordu. Topu hemen atamasın diye onu çektim.
Tabii tepki verince hakem bunu gördü ve beni sahadan attı. Ona da sarı kart gösterdi.

Bunun çok çirkin bir şey olduğunu biliyorum. Hareketim doğru değildi ve hakem haklı olarak beni sahadan çıkarttı. Maça müdahale ederek iyi bir sportmenlik örneği göstermemiştim. Castroman'dan hemen özür diledim. O da bana dönüp, gülümseyerek 'Bayım. Futbol bu.' dedi."

José Mourinho

-Kitap: José Mourinho, Yazan: Luis Lourenço

BKZ: Mourinho'nun Not Defteri

17 Haziran 2009 Çarşamba

Eren Derdiyok Leverkusen'de

Bayer Leverkusen, 5 milyon avroya takımına kattığı İsviçre milli takımının Türk kökenli oyuncusu Eren Derdiyok ile 2013 yılına kadar sözleşme imzaladı.

-Yalnız resim fotoşop gibi duruyor. Ama haber gerçek.

Futbolcu Saçları vol.10

Brent Sancho (Trinidad & Tobago)

Taribo West

Adekanmi Olufade (Togo)

Loco (Angola)
Ediz Bahtiyaroğlu (bu ayki FFT :)

16 Haziran 2009 Salı

Bursaspor TV


Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın ardından Bursaspor da bir "TV" sahibi oldu. Bursaspor Tv yayın hayatına başladı.

Sen Ciddi Misin?

"Sevgili Galatasaraylılar,

Frank Rijkaard ile başlayacak yeni dönemde Camiamızdan ve taraftarlarımızdan en büyük dileğim sabırlı olmalarıdır. Yeni teknik direktörümüzün Barcelona'da görev yaptığı 5 yıllık dönemde altyapıdan almış olduğu oyuncular, bugün dünyanın en büyük kupalarını kazandılar. Bu, sabır isteyen bir sürecin sonunda gerçekleşti. Türkiye’de maalesef büyük kulüpler taraftar ve camiası ile bu sabrı göstermekte cömert olmamıştır.

Galatasaray Camiası olarak, her futbol takmımızdaki değişimi tamamlamak hem de başarılı olmak istiyoruz. Aynı zamanda, Türkiye'nin altyapısından en fazla oyuncu çıkaran ve oynatan kulübü olarak bu geleneğimizi sürdürmek ve yıldız futbolcuları bünyemizden yetiştirmek istiyoruz. Bunun yolu, yeni başlayan süreçte sabırlı olmaktan, adım adım ilerlemekten geçmektedir.

Yeni sezon öncesinde tüm Galatasaray Camiasının içten desteğini hissederek yola çıkıyoruz. Amacımız Galatasaray'ın büyük vizyonunu bütün muhteşemliğiyle ortaya çıkartmak, hepimizin gurur duyacağı, Galatasaray ismine yakışır başarılara ulaşmaktır.

Bu yolda birlikte yürüyeceğimizden eminim. "

Adnan Polat
Galatasaray Spor Kulübü Başkanı

--Ne sabır mı? Sen mi diyorsun bunu ??? Eğer dediklerinde ciddiysen çok iyi! Belki de Türk futbolunu yeni bir dönemece sokuyorsun. Ama ya dediklerinin arkasında durmazsan? En başta sen olmak üzere, camianın hepsinin rencide, rezil olacağını biliyor musun ?

15 Haziran 2009 Pazartesi

"Ayıbogan"

Servet Çetin'in Marsilya'ya transferi oldu iddialarını duyunca yabancı sitelere de göz atayım dedim. Çok ilginç bir şeye rastladım bu sitede. Şu yazı dikkatimi çekti:

"........ An uncompromising defender, Cetin is known by the nickname 'Ayıbogan' – 'the man who could choke a bear'."

Kararsız Goal


Goal.com yanlış başlıklara devam ediyor. Daha önce de bir tane yayınlamıştım. Sonrakileri mazur gördüm. Ama yeter artık.

Özer Hurmacı Fenerbahçe'de

Özer Hurmacı 4,2 milyon + Özgür Çek + İlhan Parlak karşılığında Fenerbahçe'de.

Daha önce de dediğim gibi bu adam bu kadar eder mi yahu ???

Ayrıca bir sezon önce 1 milyon avro ödemediği için Özer'i alamayan Galatasaray yönetimi şimdi ne düşünür acaba ?

Ayrıca ve ayrıca Özer Hurmacı'dan 2006'da söylenmiş naçizane bir söz:
"Çok acemice davrandım. Gittim amele gibi Hasan Şaş'ı düşürdüm."

Bloglardan Çalınan Şeyler..

... için bir yasa var. Herkes görsün. Sitesinin bir kenarına iliştirsin. Yazılarımızı çalacaklar da görsün ki eğer iş haddini aşarsa sorumluluğu üstlenmiş olsunlar.
Bu resmi linkle beraber benim gibi sitenizde bulundurabilirsiniz...

Hayda

Geçen seneki şampiyonluğun kazanılmasında büyük katkıları olanlardan biri, Cevat Güler ile yollar ayrılmış. Sözleşmesi bitince güle güle denmiş. Durup dururken ne oldu da ? Biri bana anlatsın.

60 yaşındaki (eski) yardımcı antrenör aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'nda öğretim üyesi. 1997-2000 yıllarında da Beşiktaş'ta altyapı sorumlusu olarak çalışmış.

14 Haziran 2009 Pazar

Topuz'a Giydirmeler

Resimlere tıklayın ki büyüsünler.


Bobiler.org (onur'a selam)

GelişineVole

Blog Widget by LinkWithin